Hayat şartlarının her geçen gün ağırlaşması, emekli kesimi ve özellikle de alt sınırdan maaş alanları isyan seviyesine getirdi. Hatta benim çok yakinen tanıdığım ve AK Parti’den başka hiçbir partiye oy vermeyen ve dahası başka bir partiye asla oy vermeyeceği için de bu yerel seçimde sandığa gitmeyeceklerini açık ve aleni bir şekilde dillendiren birçok tanıdığım kimse var. Bugün birçok araştırma firmalarının İstanbul gibi yada her hangi bir şehirde asgari geçim şartlarının kırk bin lira civarında olduğunu ifade etmeleri, emeklinin nasıl bir vahim durumda olduğunu gösteriyor.
Basit bir hesapla dört kişilik bir ailenin aylık market ve pazar gideri ortalama 20 bin civarıdır. Birde buna ani ve görünmeyen masraflar ile faturaları da katarsak en az beş bin de bu. Buradaki hesapta ev kirası yok. Eğer okuyan çocukta varsa onlar da hesaba dahil değil. Artık gerisini siz düşünün. Bu hayat şartlarında geçinmek için ya gayri meşru yola girecek yada borçlanıp ödeyemez hale düşecek. Yetkililerin bunu bir an önce görmesi gerekir.
Bazıları diyecek ki devletin imkânı yok. Yahu biz nerelere ne fuzuli masrafların yapıldığını biliyoruz. Bu devlet gariban emekliye gelince mi imkansızlığa düşüyor.
Ben gerek AK Parti yetkililerinin ve hükümetin bindiği dalı keseceği kanaatinde değilim. Çünkü hem AK Parti içinde hem de hükümet yetkilileri arasında bu konunun hassasiyetini bilenlerin olduğuna inanıyorum. Hiç ihmal etmeden emekli için yüzde elli ve seyyanen bir zam yapılması için acil harekete geçilmesi gerekir. Aksi halde binilen dal kesilir ve oradan düşülür ve son pişmanlıkta fayda vermez. Bizden söylemesi.