Gerçekten de öyle değil mi? İnsanın karşılaştığı sınavlardan başarılı çıkması her zaman kolay olmuyor. Bununla ilgili çok çalışmak ve çaba sarf etmek gerekir.
İşte insan da hayatı boyunca zaaflarından dolayı tabi tutulacağı bir sınavla karşı karşıyadır. Bu sınavdan ne yazık ki başarılı çıkabilmiş çok az insan vardır.
Bu sınavın soruları ise; ekser insanların kaybettiği cinsten sorulardır. Bunlar: Makam, para ve kadındır. Bu üç aşılması imkansız sınavı geçebilen insanlar gerçekten de büyük başarı elde etmiş kişilerdir. Fakat bu kişilerin sayısı parmakla gösterilecek kadar azdır.
Bugün ise günümüzde bu sınavlardan başarı ile geçebilmek neredeyse mümkün olmayacak hale gelmiştir.
Çevremize baktığımızda gördüğümüz makam öncesi kişi ile makam sonrası kişi arasında dağlar kadar fark olduğunu hemen görürsünüz. Para hırsı ise, biz ahirzaman insanlarının vazgeçilmez bir hastalığıdır. Yoksul birinin ise sonradan paraya kavuşması o insanı adeta bir yaratığa dönüştürecek kadar değiştirir. İşte bu yüzden daha bin dört yüz evvel yüce Peygamberimiz sav, ‘zenginlik iyidir; ama kurtulan zengin azdır’ buyurmuştur. Kadın işine gelince bu sınav karşında Peygamberler dahi sarsılmış ve Allah onları korumuş ve bu azim sınava tabi tutulan ululazim Peygamber Yusuf as bile, ‘nefsi emmareye itimat edilmez’ demiştir.
Bu üç sınavdan başarı ile çıkmak her baba yiğidin harcı değildir. Hele bu zamanda çok zor hem de çok çok zordur. Bunun mümkün olmadığını çevremizde her an her zaman görüp duruyoruz.
Tek çare ki bu sınavı başarıyla geçmek için Yaradan’a sığınmaktan başka çare olmadığı gibi, kaybedince de en azından hatamızı anlayıp en zararla kurtulmanın çaresini aramalıyız.
Bir de kendini sütten çıkmış ak kaşık görüp onda bunda kusur arama peşinde olanları görünce hem şaşıyorum hem de hayret ediyorum. Bu tür insanları iyi analiz ederseniz kusur bulduğu insanlardan bin defa fazla kusurlu olduğunu göreceksiniz. Başkasının kusurunu görmeden evvel kendi kusurunu görmeyen körlere itibar etmemek gerekir.
GÜNCEL
Sayfa başına git