VAR! AMA NE İÇİN VAR?

      VAR! AMA NE İÇİN VAR?

Bu yazıma nerden başlayıp ne yazacağımı , yazdıklarımın ne anlamı olacağını nasıl  faydası olacağını düşündüm. İdlip’ten gelen şehit haberleri toplum olarak bizi derinden yaraladı. Kelimeler kifayetsiz kaldı. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Acılı alilerine sabırlar versin. 83 milyon yürek üzülsekte...  Ateş düştüğü ocağı daha çok yakıyor. 

Ancak bu badireli günlerimizde topluma teselli veren ve toplumun bir nebze olsun nefes almasını sağlayan futbol ise pek farklı değil maalesef. Büyük kulüp başkanlarının taraftarları geren demeçleri, bariz hakem hataları, futbolda siyaset dedikoduları derken toplumumuz futboldan soğuduğu gibi sebepsiz yere gerilmektedir. Yani beceriksiz kulüp başkanları kusuru rakip takıma, federasyona ve hakemlere atarak mağdur edebiyatı  yapması insanları futboldan uzaklaştırmaktadır. Bu da insanları kötü alışkanlıklar başta olmak üzere bir çok zararlı olaylara buluşmasına davetiye çıkarmaktadır.

   BU İŞTE ŞEFFAFLIK YOK ART NİYET VAR!!

Evet “VAR”  sisteminden bahsediyorum. Büyük ümitlerle futbolumuza getirildi. Ancak ilk sezon acemilik dedik tecrübesizlik dedik sistem yeni dedik.... Peki bu sezon ne diyeceğiz. Ki daha kötü daha bariz yapılan hatalar artık bu işi kusurdan çıkıp art niyete sokuyor. Yani olay taksirden çıkıp bilerek ve tasarlayarak suç işlemeye giriyor. Ki VAR kayıtları için suç duyurusunda bulunan kulüp bile oldu. Bakalım neticesi ne olacak. Pozisyon anında saha içinde hakemlerin dikkatinden kaçtı diyelim. Peki ekrandan tekrar tekrar oynatan hakemler nasıl es geçebiliyor? Kahvede maçı izleyen taraftar bile pozisyon tekrarında net karar verirken bu işin eğitimini alıp büyük paralar kazanan hakemler doğru karar vermek yerine vermek neden istedikleri kararı veriyorlar. Böyle olunca  haliyle çarşı pazar karışıyor. 

Hani son radde de dersin ya “Artık penaltı vermek için topu kucaklaması mı lazımdı” diye? Evet o da oldu. Sivas Başakşehir maçında. Clichy topu resmen kucaklayarak topla beraber kornere çıktı VAR’a bile gidilmedi. Acaba maçın berabere bitmesini isteyen birileri mi vardı? Diye soruyor insan.

    LİG HEYECANINA(!) BAK SEN 

Bu sezon son derece enteresan geçiyor. Ligin iki üç takımı hariç geriye kalan takımların yarısı şampiyonluk mücadelesi verirken diğer yarısı küme düşmemek için mücadele veriyor. Ne kadar heyecanlı(!) bir lig değil mi? Bilinçli ve taksirli hakem hatalarının bunda payı var mı? Ya da üst düzey kulüp yöneticilerinin “Şampiyon belli ise eğer biz neyin mücadelesini veriyoruz ” demesi normal bir durum değil sanırım. Hem de Büyük paraların döndüğü bu sektörde temiz ve adil bir rekabet olduğunu söylemek bana pek te gerçekçi gelmiyor. Ya size? 

Eğer şeffaf ve temiz bir lig isteniyorsa öncelikle hakemler şeffaf olmalı. VAR kayıtları devlet sırrı gibi futbol severlerden saklanmamalı. Konuşmalar açıklanmalı ki art niyete yerine kusurdur, hatadır deyip geçelim. Böylece hakemler de bu yükün ve bu vebalin altında bırakılmasın. 

Gerekirse maç sonu röportaj bile versinler. Oyuncular yöneticiler antrenörler veriyor da asıl konuşması gereken hakemler neden vermesin. Kendilerini neden ifade etmesinler.

Netice olarak toplumun en büyük eğlencesi ve tesellisi futbol daha şeffaf güvenilir ve adil olmalıdır. Spordan uzaklaşan toplumlar kötü alışkanlıkların pençesine daha kolay düşer. Spor bakanımız başta olmak üzere federasyon başkanı ve merkez hakem kurulu bu konuda gereken adımları atmalıdır. Kulüp başkanları ve yöneticileri de sağ duyulu bir şekilde destek vermelidir. Böylece toplum temiz ve şeffaf futbola inanarak kaybolan heyecan ve tutkuyu yeniden kazanmalıdır. Sağlıkla ve sporla kalın.

Kağan kahraman