Bakanlar bakmayanlara anlatsın!... El öptü! Kim? Falanca bakan… Kimin? Annesininse, mesele yok!.. Babasınınsa gene mesele yok!.. Bir büyüğünün, aile dostunun, öğretmeninin, bir şehit anasınınsa hiç mesele yok!.. Ama değil, malesef değil! Bunların hiçbirinin değil. Bir tarikat şeyhinin elini öptü!.. Daha 1 hafta bile olmadı… Aynı bakan ne demişti? Bu devleti hiç kimsenin eline ve vesayetine bırakmayacağız!.. Bravo demiştik! Helal olsun! İşte bu!.. Ama 4 gün sonra bir tarikat şeyhinin elini öptü!.. Üstelik şunun şurasında 15 temmuz yaşanıp biteli, 251 şehit vereli daha 3,5 sene bile olmamış iken!..
AK Parti bölünmeye başladı mı? Başladı. Peki Sayın Cumhurbaşkanı, bundan fevkalade rahatsız mı? Rahatsız! O halde Sayın Bakan, siz neden kalkıp da bu bölünmeye tuz biber olacak o hareketi yapıyorsunuz? Hangi akla hizmet? 3,5 sene evvel, daha önce elini eteğini öptükleri adamın teröristleri, bu millete kurşun sıkmadı mı? Uçaktan bomba atmadı mı? Ya siz balık hafızalısınız, ya da o günlerde ülkede değildiniz! Ya da bizim anlamadığımız ve bilmediğimiz, bilemeyeceğimiz bir üçüncü sebep var ortada. Aklım almıyor artık, anlayamıyorum, hiçbir şekilde kabul edemiyorum ama şahsım adına söyleyebilirim ki; Sayın Cumhurbaşkanı bu olaya kayıtsız kalmayacaktır. Gerekeni yapacaktır. Bundan adım gibi eminim.
Futbolda da işler iyice çığrından çıktı. Horolop şorolop adamlarla devam ediyor. Ama çok fazla şey değişmedi! Galatasaray ve Fatih Terim‘in dokunulmazlığı devam ediyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, Fatih Hoca ne söylerse söylesin, sorun yok. Tuzla maçı bunun yeni ve tipik örneklerinden biri olarak kayıtlara geçti bile. Gökhan Çıra adındaki o şahıs da öyle. Önce esip gürledi hocaya, ‘Sen mafya mısın? Kimsin sen!‘ gibi kimsenin soramayacağı sorular sordu. Ardından bir gün bile geçmeden hem hocadan, hem de UltrAslan adlı taraftar grubundan özür diledi. Özür dilemek bir erdemdir elbette ancak, hata yaptığında özür dilersin. Bu durum öyle değil ki… Neyse...
Benim asıl soru sormak istediğim nokta başka. Şu Galatasaray‘ın Florya konusu… Hani Emlak Konut‘a verilen Florya arazisini geri alıyorlar ya… Hani Florya‘ya karşılık Emlak Konut‘un verdiği, Kemerburgaz arazisini de geri vermiyorlar ya… Üstelik bir miktar para da almışlar idi… Heh, işte o konu. Acaba bu konuda kamuoyunu aydınlatmayı düşünüyorlar mı? En azından bir açıklama yapılmasını hak ediyoruzdur heralde. Tabi bizleri adam yerine koyarlarsa!
Galatasaray kulübü olmasa da, Emlak Konut belki birkaç cümle ile durumu anlatıp kamuoyunu aydınlatabilir ya da Erman Toroğlu veya Zeki Uzundurukan‘a da anlatsalar olur. Onlar Galatasaray‘ın basın ayağını temsil ediyorlar galiba konuşmalarından anladığım kadarıyla! Zira ne Galatasaray‘ı ne de Fatih Terim‘i hiç eleştirmiyorlar…. Bir dakika, reklam bölümünden telefon geldi…. Efendim?... Nasıl?.... Tamam. Tam da istediğiniz gibi yazdım zaten Sayın Müdürüm. Yüklendim de yüklendim! Ama Galatasaray‘ı da tebrik etmeden de olmaz şimdi. Kendi sahasında 0-2 yenildiği takımı, başkasının sahası olan Esenyurt‘ta, biri ofsayttan da olsa 0-4 yenmeyi başararak göğsümüzü kabarttı. Üstelik maç sonu bazılarına da yerekeni yaptılar. Fatih Hoca‘nın deyimi ile. Tebrikler Galatasaray… Anlamadım? Ney?... Şampiyonlar Ligi mi?.. Canım şimdi durduk yere ne alakası var Şampiyonlar Ligi‘nin konumuz ile? Saygısızlık etmenin alemi yok! Susun bakayım… Aaaa…….