Şöyle bir kuşbakışı bakın ülkeye. Ne görüyorsunuz? Her şey güllük gülistanlık değil elbette. Ama, futbol dahil hemen hemen her mecraya şaibe bulaşmış durumda. Bunun müsebbibini uzaklarda, ya da safi siyasi zeminde aramayın! Ben öyle yapmıyorum mesela. En kolay olanı çünkü. At siyasilerin üzerine! At kulüp başkanlarının üzerine! At dernek yönetimlerinin üzerine! At partilerin, medyanın, falanca kanaat önderinin üzerine, sıyrıl kurtar kendini, kendinde de hiçbir şey arama, olsun bitsin! Oh, ne güzel İstanbul be!
Yok öyle yağma! Sen nesin, nasılsın, kimsin, neyin peşindesin mesela? Rahat yaşamanın mı? Daha fazla konforun mu? Daha çok kazancın mı? Daha fazla saygınlık edinmenin mi? Karizmanın mı? Hanginiz, kaçınız ülke menfaatine çalışıyor mesela? Ya da kaçınız ülke menfaatine çalışmanın hepimizin, çocuklarımızın yararına olacağını anlatıyor? Hatta buna inanıyor? Nerdeyse hiçbiriniz! Hadi yalan söylüyorsun diyin! Hadi oradan diyin! Diyemezsiniz! Deseniz bile, bunun doğru olduğunu bal gibi de biliyorsunuz! Mesela; bir muhasebeci ile anlaşmaya gidiyorsun, adam sana ilk önce nasıl daha az vergi ödersin, onun yollarını anlatıyor. En az vergi ödeten muhasebeci, en iyi muhasebecidir! Yani vergi kaçırmanın asaletli (!) yollarını gösteriyor, hatta uyguluyor! Doktora gidiyorsun mesela. Hepsi değil elbette, ama birçok doktor, sana tepeden bakıyor evvela. Seni dinlemiyor bile. Hele nüfuzlu güçlü kuvvetli birisi değilsen azar bile işitiyorsun! Sanatçı(!) diye tabir edilen birçok insan mesela! Ne yapıyorlar? Nelere karşı duruyorlar? Duranlara, bu yolda çile çekenlere, bedel ödeyenlere hiç lafım yok. Ama TV den bizlere sanatçı diye yutturulan bir takım zevat, ne üretiyor, ne fikir çilesi ile meşgul! Al sana müzik piyasası! Var mı bir dede efendi daha? Yetişti mi? Yok! Ne yok? Para yok o işlerde! Efendim, halk bunu istemiyor! Hangi halk? Kim? Kimler? Sen bir yap bakalım, ondan sonra istemezse istemesin be adam, kadın! Türk sinemasının haline bakın! İçler acısı! Zavallı bir yerde. Yavuz Turgul, Nuri Bilge Ceylan vb? adamlar da olmasa, tamamen dip yapacak! Sabah akşam dizi izle sen! Musiki ile ilgilenme! Aleyna Tilki ile coş! Çukur izle!... Çukur mesela! Her genç Yamaç Koçovalı hastası! Kızlar ayrı, erkekler ayrı hayran! Siyah giyinmiş, elinde belinde silah, ne iş yaptığı bile belli değil! Helal mi kazanıyor, haram mı kazanıyor? Ben nesini seveyim bu adamın? Karizmasını mı? (A.Bulut İynemli den bahsetmiyorum. Benim uğraştığım Yamaç) Ne üretiyor? Ne tür müzik dinliyor mesela? Adam müzik dinlerken kavga ediyor! Diğer dizilere bakıyorsunuz, hepsinden üç kağıt, dalavere, arkadan dolap çevirme, hak yeme, yasak ve çarpık ilişkiler ağı gırla! E sen gömüyorsun kafanı bunlara! Cemil Meriç de okumaktan ve yazmaktan kör olsun ondan sonra! Ne o? Yamaç kahraman, Nazım Hikmet vatan haini! Yok ya! Nerde o yoğurdun bolluğu dersen, aha burada! Tam üzerinde oturuyorsun!
Bir de şu seçimler var. Hani iptal edilip yenilenecek olan seçimler! Güya seçim yapacağız! Koskoca İstanbul için iki aday varmış gibi? Sanki başka kimse İstanbul Belediyesini idare edemeyecekmiş gibi bir hava! Kimi diyor İmamoğlu, kimi diyor Yıldırım! Belki başka adaylar da vardır! Yok! Niye? O zaman oylar bölünürmüş! Bak bak! Sanki bir bütünlük kalmış gibi!
Hepsi ve her şey bir yana? Kendi muhasebenizi yapın bakalım bir kerecik! Siz ne kadar doğrusunuz? Neyi ne kadar hak ediyorsunuz! Kimse benim yoğurdum ekşi demiyor tabi! Demeyin bakalım! Ben mi? Benim yoğurdum ekşi zaten, almayın benden! Beni geçin! Bir an önce kendinize gelin? Mesela?