İstanbul Gündemi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
HANGİ HASTALIĞI TERCİH ETMELİYİZ?
Eyüp Bolat
YAZARLAR
1 Ocak 2022 Cumartesi

HANGİ HASTALIĞI TERCİH ETMELİYİZ?

Kuşkusuz içinde yaşadığımız dönem; Dünya tarihinde bir ilk olan ve insan sağlığı açısından evrensel sorunlar ve kaygılar taşıdığımız bir dönem. 

Alınan tüm önlemleri bir araya topladığımızda, en çok başvurduğumuz yollar; mecbur olmadıkça evden çıkmamak, tokalaşmamak, sarılmamak, eş dost akraba ziyaretlerini minimize etmek; Tiyatro, Sinema vb. Sosyal aktivitelerden uzak durmak gibi tedbirler oluyor. Alınan bu tedbirlerin sonucu ise “yalnızlaşmak”! Kısacası toplumdan soyutlanmak ve bireysel bir yaşantının içine girmek.

Salgın sürecinde bu durum, her ne kadar sağlık açısından elzem görülse de; süreç bittiğinde toplum üzerinde ciddi sorunları da beraberinde getirecektir. Özellikle de; gelişim sürecindeki bireylerde bu durum, çok daha vahim sonuçlara sebep olacaktır. 

Birçok sosyoloğun üzerinde hemfikir olduğu, “İnsan sosyal bir hayvandır” ifadesine bakınca da sosyalleşmenin önemini bir kez daha anlıyoruz. Bu nedenle; sosyal bir varlık olan insanın, hayatta kalabilmek için başka insanlarla etkileşim içinde olması gerekir. Toplumdan izole olan insanlar gelişemezler. Sosyalleşen insanlar, beyinlerini bilişsel yetersizlikten ve bunamadan korumuş olurlar. 

Hepimizin bildiği bir realite vardır ki; “bu günün çocukları yarının büyükleridir”. Bu durumda toplumumuzun geleceği, bu günün çocukları demek de aynı manaya gelir. 

Toplumumuzda özellikle son zamanlarda sıklıkla tartıştığımız ve gündemimize oturan; kadına şiddet, çocuğa şiddet, sağlık çalışanlarına şiddet, kısacası ŞİDDET sorunun çözümünün de, bu günkü çocukların gelişim süreçlerinden geçtiğini unutmamak gerek. Netice itibariyle bu gün şiddet uygulayanların, bundan on-on beş yıl evvel çocuk olduklarını unutmayalım. Şiddete başvuran bireylerin çocukluk ve geçmiş dönemlerine indiğimizde; sağlıklı ortamlarda, sağlıklı psikoloji ile yetiştirilmediği gerçeği ile karşı karşıya kalabiliyoruz. 

Unutulmamalıdır ki, Mutlu bireyler, Mutlu insanlar tarafından yetiştirilir, Mutlu yetişen insanların yaşadığı toplum mutlu olur. 

Çevresi ile iletişim kurmayan bir çocuk, içe kapanık bir yaşam tercih edecek ve çevresinin kendisi için bir tehlike olgusu içerdiği bilinci ile kendini savunmaya geçerek, gücünün yettiği düzeyde şiddete başvuracaktır. Bu durumun neticesi de toplumun geleceğinde, şiddetin devam edeceği veya -içinde yaşadığımız süreci göz önüne alırsak- artacağı aşikardır. Çocukların bu psikolojik sorunlarının ortaya çıkması belki 5 veya 10 yıl alabilir fakat yetişkinlerin bozulan psikolojilerinin yansımaları yakın gelecekte toplumda görülecektir.

Netice itibariyle; Pandemi sonrasında -belki bir yıl, belki iki yıl sonra- toplumda ciddi psikolojik sorunlar baş gösterecek ve toplum içinde boşanmalar, şiddet günümüzdekinden çok daha fazla bir düzeye gelecektir.

Bizi yönetenlerin, nasıl ki T+M+M (Temizlik + Maske + Mesafe) kuralını pandemi sürecinde kampanyalaştırdıysalar, pandemi sonrasında da P+S+S (Pandemi + Sonrası + Sosyaleşme) kuralının planlarını da yapmaları gerekiyor.  

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER SPOR EKONOMİ MAGAZİN YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ STK SAĞLIK KÜLTÜR-SANAT TEKNOLOJİ EĞİTİM YAŞAM TURİZM OTOMOTİV GAYRİMENKUL NEDİR? MODA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Hakkımızda
Copyright © 2024 İstanbul Gündemi